[chatbot]
top of page
  • HPV ortak kullanılan çamaşır ve havlulardan ya da tuvalet banyo hamam sauna güzellik merkezi gibi ortamlardan bulaşır mı?
    HPV’nin bilinen ve kabul edilen tek gerçek bulaş yolu vardır; o da cinsel ilişki. Bunun dışında annede aktif siğil varsa normal doğum sırasında nadiren bebeğin solunum yollarına da geçebilmektedir. Bu iki durum dışında kanıtlanabilmiş bir bulaş yolu bilinmemektedir. Elbette tıpta sıfır ihtimal diye bir şey hiçbir zaman olmaz. %0,1 ihtimalle de olsa bazı tesadüfi ve nadir durumlar (tırnak aralarından, cerrahi aletler, vibratörler, inhalasyon yolu…vs) olabileceği akıldan çıkarılmamalıdır. Bunlar tıp literatürüne geçen nadir örneklerdir. Ancak şunu söyleyebiliriz ortak kullanım eşya ve çamaşırlardan, tuvaletlerden, hamam sauna masaj güzellik merkezi gibi ortamlardan bir insana HPV bulaşmaz. Çünkü HPV son derece dayanıksız bir virüstür; dış ortamlarda pek yaşayamaz.
  • HPV ömür boyu vücutta kalır mı? Evlenmeme engel teşkil eder mi?
    HPV son derece yaygın görülen bir virüs ailesidir. Cinsel aktif bireylerin %50-80’i bir şekilde bu virüsle karşılaşır. Ve yüksek ihtimalle bir kişiye bulaşmış olsa dahi vücudundan kendiliğinden temizlenir. Aksi olsaydı herkes sürekli HPV tedavisi almak zorunda kalırdı. Şu ifade çok yanlıştır. ‘HPV size bulaşmış artık sizden hiç zaman ömür boyu çıkmayacak’ Böyle bir şey yoktur. Doğru bir tanı tedavi süreci ve korunma yöntemlerine de riayet edilirse 1 yılda %70, 2 yılda %90 HPV vücudunuzdan tamamen silinir. HPV bulaşmış olması kişinin evlenmesine bu sebeple engel değildir. Önemli olan bilinçli olmak, tedbir almak ve özenli bir tedavinin gerçekleşmesini sağlamaktır. Tedavi olunduktan sonra cinsel birliktelik yaşamamak için bir sebep yoktur.
  • Bana HPV bulaştığına göre eşim beni aldatmış mı demek oluyor?
    Böyle bir durum aldatılmanın kanıtı olarak düşünülmemelidir. HPV çok uzun yıllar sessiz vaziyette (uykuda) vücutta kalabilmekte ve bağışıklığın zayıfladığı bir an ortaya çıkabilmektedir. Eşin ne zaman bu virüsü kaptığını bilmek ya da tahmin etmek pek olası değildir. Bulaş zamanını gösteren bir laboratuvar testi de bulunmaktadır. Bu konuda doktorunuza lütfen baskı yapmayın; bir şey elde edemeyeceğiniz gibi tedavi sürecinizi de aksamasına neden olabilirsiniz. Hiçbir doktor bu konu üzerinden sizle veya eşinizle polemiğe girmek istemeyecektir. Tedavinize odaklanmanız, evlilik ile ilgili sorunlarınız ya da kuşkularınız varsa da evlilik terapisi sürecine dahil olmanız en mantıklı olanıdır.
  • HPV tedavisi gördüm hala eşime bulaştırma riskim var mı? ne yapmalıyım?
    HPV tedavisi gördüyseniz eşinize HPV bulaştırma riskiniz tamamen ortadan kalkmasa da epeyce azalmaktadır. Yine de eşinizin mümkün olan korunma tedbirleri almasında ve de aşı olmasında büyük fayda vardır. Biz genel olarak eşlerden birisi HPV tedavisi almış ise iyileşmeden sonra çifte seks yasağı koymuyoruz ancak 3-6 ay süre ile prezervatif ile korunmalarını tavsiye ediyoruz. Bu sürede nüks olmamış ise bulaştırma riski çok çok daha düşük seviyelere kadar inmektedir. Daha önce belirttiğimiz gibi HPV konusunda %100 ya da %0 gibi kesin ifadeler kullanmak hiçbir zaman doğru olmaz. Mümkün olan en geniş çerçevede önlem almak sizi ve eşinizi büyük ölçüde koruyacaktır.
  • HPV siğilleri sürekli böyle tekrar edip duracak mı?
    Hayır; özenli bir tedavi ve koruyucu tedbirlerle bir şekilde HPV ve onun neden olduğu siğillerden kurtulacaksınız. Siğiller tekrar edici olabilmektedir ama bir şekilde tedavi konusunda ısrarcı olunur ise siğiller de zaman içinde son bulur. Tamamen geçmemesi çok nadir karşılaşılan bir durumdur. Ne kadar erken ve hızlı tedavi yapılırsa o kadar avantajlı olunmaktadır. Tedavi yanında bağışıklık sisteminizi güçlü tutmanız, yeni virüslerle karşılaşmamak adına dikkatli olmanız ve de eşli tedavi çok çok önemlidir.
  • Nüks ihtimalini azaltmak için ne yapmalıyım?
    Korunma tedbirlerine uymak çok önemlidir. Cilde zarar verecek epilasyon tekniklerini (jilet tüy dökücüler) terk edin. Ayrıca siğil çıkarsa sakın koparıp kanatmayın çünkü çoğaltırsınız. Sigara içiyorsanız bırakmanızı da şiddetle tavsiye ederiz. Partnerinizin ya da eşinizin sağlık kontrolden geçmesi de son derece önemlidir. Bunun dışında bağışıklık sisteminiz zayıfsa bazı takviye ürünler de (vitaminler, AHCC gibi) bu konuda kullanılabilmektedir.
  • HPV bulaşması için cinsel birleşme şart mıdır?
    HPV bulaşı için cinsel birleşme şart değildir. Sürtünme yoluyla da karşıdan bulaşabilir. Dolayısı ile kız veya erkek, bakire dahi olsa HPV kapabilir. Cinsel organların birbirine değmesi bile bulaşma için yeterli olabilmektedir.
  • HPV diğer cinsel ilişki yolları ile de bulaşır mı?
    HPV klasik penis vajinal ilişkisi dışında oral seks ya da anal seks yolları ile de karşıya bulaşabilmektedir. Oral yolla ağız içine ya da boğaz bölgesine; anal ilişki yoluyla da anal bölgeye ya da genital bölgeye yerleşebilmektedir. Hatta ve hatta parmak yoluyla yapılan sekste bile HPV tırnak aralarına yerleşip oradan da taharetlenirken kişinin kendi anal bölgesine dahi geçiş yapabilmektedir.
  • Anal bölge HPV siğilleri bir erkeğin homoseksüel olduğunun bir işareti midir?
    Elbette HPV’nin anal seks yoluyla da bulaşabilir. Ancak anal bölgede HPV siğilleri olması o kişinin (kadın ya da erkek) anal seks yaptığının ya da homoseksüel erkek olduğunun göstergesi asla değildir. Çünkü HPV kasıklardan da aşağıya doğru inerek anal bölgeye kolaylıkla atlayabilmektedir Bazen de jilet vasıtası ile genital bölgedeki HPV anal bölgeye direkt olarak kişinin kendi eli ile ekilebilmektedir. Bu yüzden epilasyon amaçlı jilet kullanımını asla ve asla tavsiye etmiyoruz.
  • Prezervatif ne kadar koruyucudur?
    Prezervatif yani kondom HPV’den tam anlamıyla kişiyi korumamaktadır. Çünkü penis kökü, göbek altı ve testis bölgesinden de HPV bulaşabilir ya da bulaştırılabilir. Prezervatif diğer hemen bütün cinsel yolla bulaşan hastalıklardan kişiyi %100 korumaktadır. Bu açıdan kullanımı riskli cinsel ilişkilerde şarttır. HPV’den ise kişiyi %50-60 korur diyebiliriz. Yine de erkek açısından penisin ve idrar deliğinin (üretra) korunması ve üretral taşıyıcılık varsa kadına bulaştırmanın önlenmesi açısından prezervatif çok çok önemli bir korunma yöntemidir.
  • HPV’den %100 korunmak mümkün müdür?
    HPV’den %100 korunmak pek mümkün değildir. Ben bu durumu araç-otomobil kullanmaya benzetiyorum. Hepimiz biliriz ki otomobil kullanıyorsak ya da otomobile biniyorsak kaza riskimiz her zaman vardır. 0 risk diye bir şey trafikte olamaz. Biz hata yapmasak karşımızdaki hata yapıp bize zarar verebilmektedir. Ancak trafik kurallarına uymak, hız yapmamak ve emniyet kemeri takmak gibi tedbirler bizim kaza riskimizi minimalize eder. Kaza yapsak bile az hasarla o kazayı atlatmamıza neden olur. HPV’de de olaya da böyle bakmak gerekir. Cinsellik hayatımızda olduğu sürece HPV riski her zaman vardır. Ne kadar dikkatli olursak ve önlem alırsak, HPV nedeniyle ciddi sorun yaşama ihtimalimiz de o kadar az olur.
  • HPV bir kadına bulaşmış ise o kadın mutlaka rahim ağzı kanseri olur mu?
    Olmaz. Eğer bir kadına onkojenik tip HPV rahim ağzına bulaşmış ise ve o kadın hiç jinekolojik kontrolden geçmiyor ise olayın kansere kadar gitme olasılığı (ki 15-20 yıllık bir süreçtir) sadece %1-2’dir. Geri kalan büyük bölüm bir noktadan geri döner ve vücut savunma sistemleri hastalığı ortadan kaldırır. Tek kadın özelinde evet risk %1-2 olarak düşünsek de bütün kadınları hesap ettiğimizde ortaya korkunç bir tablo çıkmaktadır. Bu sebeple HPV kadın sağlığı ve toplum sağlığı açısından çok önemlidir ve giderek yaygınlığı artmaktadır.
  • Genital siğil çıktı kanser olur muyum?
    Kanser yapıcı tipler ile siğil yapan HPV tipleri birbirinden çok farklıdır. Siğil oluşturan HPV tipleri büyük çoğunlukla hücre DNA’sını bozmaz ve kolay kolay kansere sebebiyet vermez. Kuşkusuz genital siğiller de çok önemlidir. Tedavi olunmadığı takdirde yayılıp bütün genital ve anal bölgeye yayılabilir. Siğiller akıntı koku kanama kaşıntı gibi hijyenik sorunlara neden olabilmektedir. Kişinin cinsel yaşamını ve ruh sağlığını da çok olumsuz etkileyebilir. Daha da ihmal edilirse yara açılması ve dokuda kanserleşme dahi görebilmekteyiz. Ancak bunlar çok nadir örneklerdir.
  • HPV aşısı kimlere yapılmalı?
    HPV aşısı 9 yaşından itibaren kadın erkek herkese yapılabilir. Burada sağlık politikası olarak kitlesel aşılama yapılacaksa belli bir gruplar daha öncelikli olabilmektedir. Elbette ideali 9-12 yaş arasında tüm çocukların aşılanmasıdır. Bu mümkün olmamışsa cinsel aktiviteye başlanmadan tüm bireylerin veya erkeklerin 21 yaş kadınların 26 yaş öncesinde aşılanmasıdır. Bu da olmamış ise kadınlar daha öncelikli olduğu için bizce her kadın yaşı ve cinsel yaşam durumu ne olursa olsun mutlaka aşılanmalıdır. Burada elbette çok ileri yaşlar hariç üst bir yaş çıtası koymak doğru değildir.
  • Tek eşli olduğuma göre aşı yaptırmak zorunda mıyım?
    Kendinize ve eşinize bu konuda %100 güveniyorsanız aşı olmanıza gerek yok denilebilir. Ancak güven duymaktan öte tedbir almak çok daha akıllıca olacaktır. Hayat şartları maalesef insanları farklı yollara sevk edebilmektedir. En çok güvendiğimiz insanlar dahi hiç sebepsiz bize üzecek davranışlarda bulunabilmektedir. Önce kendinizi ve ailemizi düşünüp aşı olmak en iyisidir.
  • HPV aşısı kaç doz yapılmalıdır?
    HPV aşısı 15 yaş altı çocuklarda 2 doz (0 ve 6 ay), yetişkinlerde ise 3 doz (0-2-6 aylar) halinde yapılır.
  • HPV aşısı kaç yıl korumaktadır? Tekrar (rapel) doza ihtiyaç var mıdır?
    Bu sorunun yanıtını tam olarak bilmiyoruz. Şu anki bilimsel çalışmalardan elde edilen veriler aşının çok uzun yıllar hatta ömür boyu kişiyi içeriğindeki tiplere karşı koruyabileceği yönündedir. Elbette yıllar içinde bilimsel veriler artıkça rapel tekrar doz aşı yapılmasına ihtiyaç var mı yok mu konusu netleşecektir. Şu an için 3 doz aşılamadan sonra bir daha rapel doza ihtiyaç görülmemektedir. Fakat on yıllar içinde teknolojik gelişmelerle birlikte yeni tipleri de kapsayan yeni aşılar ortaya çıkabilir, onlara karşı da aşılama-bağışıklama gündeme gelebilir.
  • Kimlere HPV aşısı yapılmaz?
    HPV aşısı sadece gebelere ve 9 yaş altına yapılmaz. Bunun dışında bilinen bir kontrendikasyonu yoktur. Emziren anneler dahi aşı yaptırabilmektedir. Elbette kişi aseksüel yaşıyor yani hiçbir cinsel yakınlaşmada bulunmuyor ise aşı olmasının da doğal olarak bir anlamı yoktur. Yine 65 yaş üzerinde aşı olunması teknik olarak çok önemli olmayabilir. Çünkü HPV’nin neden olabileceği kanser durumları yaşam süresinin çoğu kez üzerine çıkmaktadır.
  • Erkeklere HPV aşısı yapılmalı mıdır?
    Aşı bizce erkek çocuklarına ve genç orta yaş erkeklere de yapılmalıdır. Çünkü erkekler genel olarak virüsün taşıyıcısı ve dağıtıcısı konumundadır. Erkekleri koruma kapsamına almak dolaylı olarak kadınları da korumak demektir. Ayrıca ileriki yıllarda daha çok konuşacağımız boğaz-oral-penis-anal bölge kanserleri de büyük oranda HPV ile ilişkilidir ve erkeklerdeki sıklığı da giderek artmaktadır. Şu an kadındaki kadar yüksek sesle dillendirmesek de 9 yaşından itibaren erkek çocukların ve herhangi bir yaş grubundaki erkeklerin de aşılanması gerektiğini düşünüyoruz. Ben kendi pratiğimde erkek tek eşli olduğunu kesin bir dille beyan ediyorsa aşı önermiyorum. Ancak çok partnerli bir cinsel hayatı varsa yine aşı olmasını kuvvetle tavsiye ediyorum. Erkeklerin aşılanması hem erkeğin kendini hem şu anki eşini (ya da eş adayı tüm kadınları) korumak için bu çok önemli bir konudur.
  • Çocuklarıma aşı yaptırmalı mıyım? En erken kaç yaşında yapılabilir?
    Eğer maddi olanaklarınız varsa çocuklarınıza HPV aşısı yaptırmanızı şiddetle tavsiye ederiz. İleride pek çok kanser türüne ve siğil oluşumlarına karşı onları korumuş olacaksınız. En erken 9 yaşında kız ve erkek çocuklara HPV aşısı yapılabilir.
  • HPV aşısı en geç kaç yaşına kadar yapılabilir?
    Aşının üst yaş sınırı teorik olarak yoktur. Aşının temel işlevi kişiyi HPV nedeniyle ortaya çıkabilecek kanserlerden korumaktır. Kanser gelişimi de minimum 10 yılda ortaya çıkmaktadır. Bu sebeple en az 10 yıllık bir yaşam ön görünüz varsa ve cinsel olarak halen aktifseniz HPV aşısı olmamak için bir sebep de yoktur. DSÖ ve devlet sağlık politikaları genellikle bazı gruplara öncelik tanımaktadır. Birey kendi cinsel yaşam tarzı ve yaşına göre de bir karar verebilir. Elbette çok ileri yaşta ve cinsel açıdan aktif olmayan bireylere yapmanın da bir anlamı yoktur.
  • HPV aşısı Türkiye’de var mı? SGK karşılıyor mu?
    Türkiye’de şu an için sadece 4’lü aşı (tip 6,11,16,18 karşı koruyan) mevcuttur. Batı ülkelerinde artık sadece 9’lu aşı kullanılmaktadır. Dünya piyasasına 5-6 yıl önce çıkmasına rağmen 9’lu aşı ülkemizde henüz ruhsat alabilmiş değildir. 4’lü (ya da 2’li) HPV aşıları rutin aşılama programı ve SGK geri ödeme kapsamında değildir. Dolayısı ile bilinçli ve maddi imkanı olan insanlar isteğe bağlı olarak HPV aşısını kendileri yaptırmaktadır.
  • HPV aşısı HPV bulaştıktan sonra gereksiz midir?
    Gereksiz değildir aksine HPV bulaşan insanların daha çok aşıya ihtiyacı vardır da denilebilir. Çünkü HPV’nin birçok tipi vardır. Ne kadar çok tip karma biçimde yerleşirse, vücudun savunma mekanizmaları o tiplere karşılık vermekte zorlanmaya başlar. Dolayısı ile kanser riskini artıran bir tablo da ortaya çıkmaktadır. Bu yüzden ‘HPV sana bulaşmış artık aşı olmanın anlamı yok’ demek çok eski bir söylemdir. HPV bulaşmış olsa dahi aşı olmanızda fayda vardır. Aşı bulaşmış tipe elbette etki etmez ama diğer tiplerden sizi koruyacaktır. Aşı indirekt yoldan hastalığı daha kolay atlatmanıza ve de nüks ihtimalinin azalmasına da yardımcı olmaktadır.
  • HPV aşısı yaptırırsam artık düzenli jinekolojik kontrolden geçmeme ve smear sürüntü aldırmama gerek kalmaz mı?
    Hayır aşı olmuş olmanız kontrolden ve takipten çıkacağınız anlamına asla gelmez. HPV’nin pek çok nadir görülen tipi vardır ve bunlar aşı kapsamı içinde değildir. Yıllık düzenli jinekolojik (veya ürolojik) kontrolünüzü yaptırmanızda gereğinde smear ve HPV DNA testi yaptırmaya devam etmenizde fayda vardır.
  • Ülkemizde 9'lu aşı yok gelmesini beklemek sonra aşı olmak daha mı akıllıca olur?
    Hayır çünkü yakın zamanda geleceğinin bir garantisi yok. Bir an önce aşılanmanızda fayda vardır. 9’lu aşı bir gün gelirse ekstra 2 doz yaptırmanız yeterli olacaktır.
  • HPV aşılarının ölüme neden olduğunu sosyal medyadan okudum, bu doğru mu?"
    Kesinlikle yanlış ve yalan bir haberdir. HPV aşı ile ilişkilendirilmiş herhangi bir ölüm vakası yoktur. Trafik kazası geçirip ölen ya da yüksek uyuşturucudan ölen insanları dahi aşıyla alakalıymış gibi lanse etmek tek kelime ile saçmalıktır. Bugüne kadar yapılan 80 milyon aşıdan sonra 51 ölüm vakası araştırılmış hiçbiri aşı ile ilişkili bulunmamıştır.
  • HPV aşısının içindeki alüminyum kısırlık yapıyormuş, doğru mu?"
    Yine yanlış ve saptırılmış bir haberdir. Aşı ile ilişkili olarak genç kızlarda ovaryen yani yumurtalık yetmezliği gelişmesi durumu tıbben araştırılmış ve böyle bir şey olmadığı bilimsel olarak gösterilmiştir. Aşı olan grupla olmayan gruplar arasında hiçbir farklılık yoktur. Üstelik alüminyum içme sularımızda dahi eser miktarda bulunan doğal bir elementtir. HPV aşılarında 0,5 mikrogram düzeyinde yani çok eser miktarda alüminyum bulunur. Birkaç doz aşı ile vücuda alınması tıbbi açıdan bir önem arz etmemektedir. Bu haberler aşı karşıtı grupların art niyetli yalanlarıdır ve hiçbir bilimsel dayanağı yoktur. Maalesef aşı karşıtı gruplar ortalığı bulandırmak için para karşılığında kimsenin ciddiye almadığı insanlara ve dergilere bazı makaleler dahi yazdırmaktadır. HPV aşısının bazı lokal kızarıklık kaşıntı hafif ateş gibi basit yan etkileri dışında önemli bir yan etki durumu bugüne kadar rapor edilmemiştir.
  • HPV aşıları kanserden ne kadar korumaktadır?
    4’lü HPV aşısı onkojenik tipler olan 16 ve 18’e karşı koruyucudur. Bu tipler tüm onkojenik tiplerin %75-80’ini oluşturmaktadır. Yani 4’lü aşı sizi en az %75 HPV ilişkili kanserlerden korur diyebiliriz. Ülkemizde olmayan 9’lu aşı ise %90 oranında kişiye kanserden korumaktadır. Daha önce de belirttiğimiz gibi HPV ve onun neden olduğu sağlık sorunlarından %100 korunmak tıbben pek mümkün değildir.
  • Batı ülkelerinde HPV konusu ne kadar gündemde?
    Batı ülkeleri HPV sorununu neredeyse çözmek üzereler bu yüzden artık eskisi kadar çok gündemde kalamıyor. Öyle ki bu işi çok sıkı tutan ve aşılama işine en erken başlayan ülkelerden birisi olan Avusturalya serviks kanserini çok yakın gelecekte toplumundan ilk silen ülke olacak gibi gözükmektedir. 10 yılda siğil ve diğer HPV enfeksiyonlarında %85-90 azalma bildirilmiştir. Artık ülkeler tedaviden çok aşılama üzerine odaklanmakta, ilk okul çağında aşılamayı zorunlu hale getirmiş durumdadır. Hatta aşı karşıtı grupların etkisinde aile tarafından aşı yaptırılmayan çocuklar okullara dahi kabul edilmemektedir. Aynı şekilde genital siğil görülme sıklığı da dramatik biçimde düşmektedir. Kuşkusuz aşılamanın maliyeti tedavilerin (ameliyat kemoterapi radyoterapi) yanında çok komik kalmaktadır. Bu ülkeler uzun vadede ekonomik açıdan da büyük kar elde etmektedirler.
  • Bizim ülkemizde HPV konusu ne kadar ciddi düzeyde?
    HPV büyük bir hızla yayılmaya devam etmektedir. Bundan 10 yıl öncesi ile karşılaştırdığımda polikliniğe genital siğil nedeniyle başvuran erkeklerin sayısında büyük bir artış vardır. Toplumda turizminde etkisi ile de adeta geniş bir tip havuzu oluşmuş durumdadır. Aynı hızda kadınlarımızda enfekte edilmeye devam etmektedir. Bu hızla giderse 10-15 yıl sonra serviks kanseri yanında boğaz-farenks anal bölge penis kanserleri de çok yaygın görülecek; insanlarımızın hayatlarına mal olacağı gibi HPV ülkemize de maddi manevi büyük bedeller ödetecektir.
bottom of page